28 Ağustos 2009 Cuma

Hayatımı değiştiren Test

ONEMLI NOT:

ONEMLI NOT

Sevgili okurlarim. Bu blogu bundan 6 sene once yazmistim. Tabi ki son 5 senede teknolojide buyuk ilerlemeler oldu. Eski yazdigim bir blogu degistirmek istemedim ancak sunu soyliyim ki burada ovgu ile bahsettigim Yorktest artik ne yazik ki yerini yeni teknoloji testlere birakti. Sizi yanlis yonlendirmek istemem.


Su anda en ileri teknoloji Yorktest ile kiyaslanamayacak derecede ileri bir teknolojiye sahip PINNERTEST. www.pinnertest.com 

Oyleki artik gecici ve kalici intoleranslari bile ayirdedebiliyor. Yorktest ve eski teknoloji testlerde bir gun once yediginiz birsey size dokunmussa o da cikiyordu. Ancak Pinnertest sadece sizin gercek intoleranslarinizi soyluyor. Kesinlikle Pinnertest diyorum. Diger testleri aklinizdan bile gecirmeyin.


GULER





Merhabalar,
Benim adım Güler Yılmaz. Özel bir hukuk bürosunda yöneticilik yapıyorum. Bu bloğu yapmamın sebebi, hayatımı değiştiren bir testi sizinle paylaşmak.
Ben yıllardır birçok sağlık problemi olan bir kişiydim.
En önemli problemim, yıllarca diyet yapmama rağmen vermeyi başaramadığım 15 kilo fazlam ve sürekli beni rahatsız eden ve yaşamımın her bölümünde bana büyük sıkıntılar getiren “Kronik Yorgunluk” idi.
Ayrıca sol bacağımda egzema ve ciddi bağırsak problemleri (şişkinlik, gaz) yaşıyordum. Ürtiker rahatsızlığım vardı ve sürekli ilaç kullanıyordum. Yüzümde ve vücudumda sürekli olmasa da ara ara çok sıkıntı veren ödemler oluşuyordu.
Kilo sorunum için İstanbul’da 2 ayrı diyetisyene gittim. Biri özel bir hastanede bir bayandı. 3 ay sonunda 8 kilo vermeyi başardım. Ancak yaz tatiline çıkınca diyeti bozdum ve bu kiloları aynen geri aldım. Bunun sebebi, şekere karşı aşırı bir istek duymam, pasta, çikolata görünce kendimi tutamamam oldu.
Bu kilo alma beni psikolojik olarak çok yıprattı. Kendime güvenimi çok kaybettim. Neyse, kendimi toparlayıp ocak ayında Nişantaşı’nda şu ünlü diyetisyenlerden birine gittim. ! ayda ciddi paralar ödeyerek 5 kilo verdim. Ancak 4 ay sonra bu kiloyu da geri aldım.
Diğer hastalıklarım için kaç tane doktora gittiğimi ve kaç test yaptığıöı hiç yazmıyorum, ama sanırım doktor 20’yi aşmıştır. Özellikle son doktoruma yaklaşık 5 sene gittim ve bana son derece pahalı birçok test yaptırdı.
Bu arada bu diyetler bünyemi daha da yordu ve egzemam çok arttı. Bağırsak problemleri ise artık dayanılmayacak hale geldi. Eski kilom ile aynı olmama rağmen yüzümdeki ödem sebebiyle, tüm arkadaşlarım ne kadar kilo almışsın diyorlardı.

VE HAYATIM DEĞİŞTİ…
Mayıs 2009 tarihinde bir eğitim için İngiltere’ye gittim. Burada bir İngiliz arkadaşım bana bir gıda intöleransı testi tavsiye etti. Kendisinin de benzer problemler yaşadığını ve bu testi yaptırarak düzeldiğini söyledi.
Hemen beni yakındaki bir eczane’ye götürdü. Burada York Testi denilen bir test yaptırdım. Aslında testi yaptırmadım. Sedece parmağımdan bir damla kan aldılar. Sonra Yorktest şirketini aradım. Bana Türkiye’de şirketleri olduğunu sonuçlarımı oradan alabileceğimi söylediler.
Döndükten 1 hafta sonra beni Yorktest Türkiye’den arayıp sonuçlarımın çoktığını söylediler.
Hemen heyecanla sonuçlarımı aldım. Ayrıca Yorktest’in ücretsiz Diyetisyen hizmetin verdiği için Nişantaşında bir Diyetisyen’e yönlendim.
Sonuçlarımda Yumurta’ya ve Maya’ya intöleransım olduğu çıkmıştı. Diyetisyen hanım dişimi sıkmamı ve kesinlikle 2 ay süre ile içinde yumurta ve maya olan hiçbir şey yemememi söyledi. O kadar büyük sıkıntılar içindeydim ki bu dediğini hemen uyguladım.
Şu an bu testten itibaren 2 ay geçti. Tam tamına 17 kilo verdim. (Diyetisyenim bunun 5 kilosunun ödem 12 kilosunun yağ olduğunu söyledi), bağısak problemlerim tamamen geçti, yorgunluk diye bir şey artık hayatımda yok. Arkadaşlarım bu değişikliğe inanamıyor. Hatta 2, 3 senedir görmediğim birçok kişi beni tanıyamadı. Egzemem neredeyse tamamen geçti. Benden 1 ay sonra şirketten, bendeki değişikliği gören birçok arkadaşım da test yaptırdı. Bir kısmı verilen diyeti bozdu, ancak bozmayanla en az benim kadar olumlu gelişmeler sağladı.
Geçen gün Doktoruma gittim ve neden bunca yıldır bana bu testi önermediğini söyledim. Kendisi bu testi hiç duymadığını, eskiden piyasada bulunan bazı testlerin ise işe yaramadığını söyledi. Bendeki gelişmeye kendi de inanamadı ve hemen bu testin bilimsel altyapısını araştıracağını söyledi.
Bana 2 gün içinde bir rapor attı.

Ben de bu raporu biraz geliştirdim ve benim gibi problem yaşayan birçok kişiye faydalı olur ümidiyle sizinle paylaşmak istedim.

Gıda İntoleransı Testleri Hakkında

Gıda intoleransları ve tip 3 alerjiler tüm tıp dünyası tarafından kabul edilmiş ve gıda intoleranslarının birçok hastalığa direkt olarak veya hastalığın semptomlarını arttırdığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Ancak tespiti için yapılan uygulamalar son derece farklı ve tıp dünyası tarafından tartışma konusu olmuştur. Bugün gıda intoleranslarını tespit etmek için yapılan birçok test metodu vardır. Bu test metodları zaman içinde geliştirilerek, alınan sonuçlarda ki doğruluk oranı yükselmiştir.

Eliminasyon Diyeti

Gıda intoleransını tespit etmenin en eski yöntemi eliminasyon diyetlerinin uygulanmasıdır. Bu diyetler, yıllarca başka bir alternatif test metodu olmadığı için doktor ve diyetisyenler tarafından çözümü bulunamayan kronik hastalık ve kilo sorunlarında uygulanmıştır.
Bu diyetlerde hasta-danışanların belli bir süre alerjen özelliği en az olan gıdaları tüketmeleri sağlanıyor ve belli bir süre sonunda vücudun temizlenmesi beklenip daha sonra gıdalar tek tek diyete eklenerek danışanın hangi besinlere intolerans geliştirdiği araştırılıyor . Ancak bu diyetler hasta için son derece zor ve yıpratıcı olmaktadır. Bazen yıllarca süren bu diyetlerle çoklu gıda intoleransı tespiti daha da içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Genelde başarı oranı da son derece zayıftır.

ALCAT Testi 1956-1980

1956’da keşfedilen bu metod ile hastanın beyaz kan hücrelerinin alerjenlere verdiği tepki gözlemlenir. Zamanında devrim olarak nitelendirilen bu metod ile 1000’in üzerinde gıda inceleniyor ve testin sonucunda hastaya onlarca alerjen gıdaya karşı intoleransı olduğu söyleniyordu. Ancak bu test sonucunda uygulanacak diyet neredeyse imkansızdı. Bunun yanında aynı kişiden ertesi gün alınan kan örneğinde yapılan inceleme sonucunda farklı sonuçlar çıkabiliyordu. 1980’li yıllarda Elisa metodunun geliştirilmesiyle, bu test rafa kalktı. (Ücreti 1500 USD. Cevap süresi 1-2 ay)

Bio Enerji Testleri (Biosense, Vega)

Hiçbir bilimsel altyapısı ve kanıtı yoktur. Elektronik bir aletin bir ucuna gıda bir ucuna hasta bağlanarak yapılır (son zamanlarda, gıdaların bilgisi bilsayarda kayıtlı olduğu söylenerek, bilgisayara bağlı eline bakır bir çubuk hastanın eline verilerek te yapılmaktadır) . Telefonda sesten bile yapıldığını söyleyen çeşitli şirketler vardır. Ucuz ancak hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, tamamen hatalı sonuçlar veren bir testtir.
(ücreti 100-250 TL Cevap süresi hemen)

İmupro 300 Testi

Günümüzde halen yaygın olarak yapılan bir test metodudur. Elisa metodu ile yapılmaktadır ve ancak damardan alınan kan örneği ile yapılmaktadır . Genelde 200 - 300 gıdanın intoleransına bakılmakta ve çok sık tükettiğimiz besinlere ek olarak Benzoik asit, Citronat, /Carragheen, Guar unu, Pektin, Sorbik asit gibi IgG seviyesini arttırma olasılığı olan bu tür maddelere veya gıda katkı maddelerine bakılmaktadır. Bu maddeler büyük oranda vücuda zararlı olduğu için kişilerin bu maddelere intoleranslarının olmaları da çok doğaldır.
2000’li yıllarda yapılan araştırmalarda tüm IgG seviyesi artışlarının vücutta gıda intoleransın kaynaklı olmadığı ve kan örneğinde tespit edilen IgG antikorlarının tümü için gıda intoleransından kaynaklı demenin son derece yanlış olduğu belirtilmiştir.
Bu testi uygulayan hastalarda test sonuçlarının uygulanan diyette başarı ve memnuniyet oranı %3’lere kadar düştüğü saptanmıştır.
Bu testin başarısını engelleyen en önemli faktörler;

1.Hatanın damardan alınan kan örneğinde gıda intoleransından kaynaklanmayan IgG antikorları da hastaya rapor olarak sunulması
2.Testte incelenen gıda sayısının yüksek olmasını bir pazarlama malzemesi olarak kullanmak, vücudumuza zararlı ve IgG seviyesini muhtemel arttıran gıda maddeleri belli olasına rağmen (bu rakam Türkiye gibi Akdeniz diyeti ağırlıklı beslenen ülkelerde 100 civarındadır) bu rakamın üzerinde yanlış gıda incelemeleri ile hastaya 20-30 gıdadan oluşan raporlar sunulması.
3. Sonucunda çıkan gıdaların, aslında birçoğunun vücuda zararlı olmaması ve alınan rapor sonucunda uygulanacak diyetin pratikte imkansız olması
4. sonuçların uygulandığında hayat kalitesini düşürmesi
5.Test sonuçlarının %3’lere kadar düşmüş başarı ve memnuniyet oranı
6.Negatif çıkma oranı 1/1000’den azdır. ( bireyin besin intoleransı geliştirmeme oranları)
7.Tekrar doğrulanabilirlik oranı (Aynı hastadan alınan başka bir kan numunesinde aynı sonucu alma oranı) %6’lara kadar düşmektedir.
(Ücreti 400-600 Euro Cevap süresi 15 gün)


Total IgG Elisa Test (York Testi)

YORK TESTİ kandaki IgG seviyelerinin Elisa metodu ile tespiti ve analizi ile yapılan bir testtir. Şu an teknolojik ve doğruluk olarak en ileri test. Yapılan araştırmalar eski tip Elisa testlerinin sonuçlarının yanlış olduğunu ve sanıldığı gibi herkeste gıda intoleransı olmadığını, bu kişilerin ancak %60’ında pozitif sonuç alınarak gıda intoleransı olduğunu tespit edilmiştir.
York testinde çıkan sonuçlar çerçevesinde sunulan raporda ortalama 2 - 3 adet intolerans tespit edilmektedir ve sonrasında tavsiye edilen diyet hasta ve danışanlar tarafından %90’ları aşan bir oranda başarıyla uygulanmıştır.
YORK Testi'ni yaptırmış olan 2500 hasta arasında yapılan anket şu sonuçları;
%90 YORK Testi'ni kendi pozitif deneyimlerine dayanarak her zaman tavsiye ettiklerini..
%72 Bu test sonucunda sağlık durumlarının büyük ölçüde iyileştiğini...
%78 Sorunlu olarak teşhis edilmiş gıdaları zamanla tekrar beslenme planlarına dahil ettikleri zaman düzelmiş olan semptomların %90'ının tekrar geri geldiğini belirtmişlerdir.

Tekrar doğrulanabilirlik oranı (Aynı hastadan alınan başka bir kan numunesinde aynı sonucu alma oranı) %98’dir.
Ücreti (990 TL Cevap süresi 1 hafta)





Size ayrıca diyetisyenimin hazırladığı raporu da yolluyorum


Güler Yılmaz, 28 yaşında, 8 yıl önce yaygın ürtiker, egzama ve ağırlık artışı ile alerji bölümüne başvuruyor; şikayetler;
Burun akıntısı, ürtiker, egzama, kronik yorgunluk, konstipasyon, ağırlık artışı,
Yapılan kan tetkiklerinde TSH, AKŞ, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, CRP, IgE normal seviyelerde, gastrointestinal testler istenmemiş.
Antihistaminik, antidepresan ve egzama için krem reçete edilmiş ( hasta ilaç isimlerini hatırlamıyor)
Bu dönemde antihistaminik devamlı kullanan hastanın burun akıntısı, yorgunluk ve egzama şikayetleri 8 yıl devam ediyor, 3 kez diyetisyene başvuruyor, 1 ay içinde sadece 1 kg verebildiği için diyeti bırakıyor; günde 3 kez antihistaminik kullanmaya devam ediyor;
Hasta 05.05.2009 tarihinde diyetisyene başvuruyor.
Ağırlık: 71.4 kg Boy: 164
Yağ yüzdesi : %35.9 ( olması gereken değerler%20‐26)
Met hızı: 1140 ( indirekt kalorimetre ölçümü‐ 1240 ve 1644 aralığında olması gerekiyor)
Hasta haftada 3 kez cardio yapıyor, sigara ve alkol alışkanlığı yok
Günlük besin tüketiminde tükettiği kalori ortalaması 1300 kcal
Sonuç: YORKTEST besin intolerans testi istendi
1400 kcal diyet ile takibe alındı;
YORKTEST besin int. test sonucu;
Yumurta beyazı +2, yumurta sarısı+1
Maya+2
Hastanın diyetinden intoleransı olan gıdalar çıkarıldı, beslenme eğitimi verildi.
2 ay sonra görüşme sonucunda ki değerlendirme;
Hasta egzama ve ürtiker şikayetlerinin tamamen geçtiğini belirtiyor, antihistaminik hiç kullanmıyor ve şikayeti olmadığını belirtiyor, burun akıntısı %60 azaldığını söylüyor,
Ağırlık: 56.9 kg Boy: 164
Yağ yüzdesi : %24.6 ( olması gereken değerler%20‐26)
Met hızı: 1440 ( indirekt kalorimetre ölçümü‐ 1240 ve 1644 aralığında olması gerekiyor)
1600 kcal koruma diyetinde şuan takip ediliyor.